Ülkemizde resim sanatında “Çağdaşlaşma” yolunda ilk adımları atan ve bize önderlik yapan D Grubu ressamlarından bahsetmek istiyorum.
İlk resim derslerinin askeri okullarda verilmeye başlanmasıyla birlikte ilk ressamlarımız subay olarak bilinmektedir.
Sultan Abdülaziz’in sanata olan ilgisiyle yeni reformlar getirilmiştir.
Resim sanatı artık askeri okullardan çıkıp Sanayi Nefis-e Mektebi’nin açılmasıyla birlikte sivil olarak ressamlar yetiştirilmeye başlanmıştır.
Sanayi Nefis-e Mektebi’nin, yani günümüzdeki adı ile Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin açılmasıyla yurt dışından gelen hocalar ve Avrupa’ya gönderilen ressamların etkileşimi, Türk resim sanatının Çağdaşlaşma anlamında gelişmesine katkı sağlamıştır.
D Grubu ressamlarının birçoğu Müstakil Ressamlar ve Heykeltıraşlar Birliği ressamlarının katılımından oluşmaktadır. D Grubu ismini, Türk resim sanatının dördüncü birliği olarak çıkmasından dolayı Latin alfabesinin dördüncü harfi olan ‘D’ harfinden almışlardır.
Bu grup sanatçılarının o zamana kadar kurulan gruplardan farklı olarak Empresyonist anlayışından uzak durup Avrupa’daki sanat akımlarını inceleyerek Türk resim sanatında yeni bir anlayış benimsemişlerdir.
D Grubu Ressamları Özellikleri
Bu sanatçıların birbirinden farklı bakış açıları vardır. Grubun sanatçılarının yenilikçi anlayışı uzun süre birlikte olmalarını sağlamıştır.
Sanatçılar herkes için aynı duyguyu ve düşünceyi anlatan bir sanat bakışı yerine herkesin farklı bir açıdan bakmasını sağlamak istemiştir.
Her sanatçının, sanatının üretim aşamasında dönemleri vardır. Sanatta en önemli özellik aslında sürdürülebilir olmasıdır.
Sanatı, yaptığı, savunduğu sanat akımını geliştirmesi, sürdürmesi ve sevdirmesi gerekir.
Sanatçıları etkileyen diğer faktörler ise yaşanılan coğrafya, geziler, alınan eğitimlerin sanatçı üzerindeki etkileridir. D Grubu’nun sabit bir sanat anlayışı olmamıştır.
Onların amacı her zaman ileriyi görmek ve modern sanatı halkla buluşturmaktır.
D Grubu ressamları, tamamen alışılmışın dışında, sanat akımlarını ülkeye tanıtmak ve devrim niteliğinde bir sanat anlayışını topluma benimsetmek istemişlerdir.
Cumhuriyet dönemine denk gelen grup, Cumhuriyet devrimiyle harmanlanıp Osmanlı İmparatorluğu’na ters düşen sanat anlayışını geride bırakıp Batı’ya yüzünü dönen ülke için D Grubu’nun yenilikçi düşünce anlayışı oldukça etkili olmuştur.
D Grubu Ressamları Kimlerdir?
D Grubu ressamları; Nurullah Berk, Cemal Tollu, Elif Naci, Zeki Faik İzer, Abidin Dino ve Zühtü Müridoğlu tarafından oluşturulmuştur. D Grubu, yurt dışında aldıkları eğitimi tamamladıktan sonra, yurda döndüklerinde altı arkadaşın bir araya gelip, sanatlarını ortaya koymak, çok sayıda sergi açmak, sanata dair düşüncelerini yaymak ve Türk sanatında gelişim göstermek istemişlerdir.
Bu grubun kuruluş amacı, herhangi bir düzen bozmak değil, kendine ve dünyaya karşı sorumlu hissetmesinden ülkeye çağdaşlaşan, yaşayan sanatı Türk resim sanatına kazandırmak istemeleridir. Her zaman yenilikçi sanat anlayışını savunmuşlardır.
D Grubu artık eski Türk sanatındaki motifleri, minyatürleri çağdaş sanata uyarlayarak kendi sanat anlayışını geliştirmişlerdir. D Grubu, Türk resminde kendi geleneklerinden de esinlenip eserlerinde kullanarak çağdaş sanat anlayışına uyarlayabileceğini, Türk resim sanatında evrensel nitelik kazanabileceği bir sanat ortamı sunmuştur.
Bu grup sadece resim yapmakla kalmamış, aynı zamanda benimsedikleri sanat anlayışını gazete, dergi yayınları ve konferanslar yoluyla topluluklara aktarmışlardır.
Alışılmışın dışında sanat anlayışını benimsemeleri eleştirileri de beraberinde getirmiştir. Yaptıkları resimlerden çok yazdıkları yazılar ile eleştirilerin hedefinde olmuşlardır.
D Grubu’nun, çağdaş Türk resim sanatına getirdiği bakış açısı günümüzde hâlâ etkilerini göstermektedir. Sanatçıların eserlerinde yeniyi ve güzeli arama çabası, batı sanatındaki gelişmeleri takip etmeleri, sergi açılışlarında verdikleri konferanslar ile birikimlerini aktarma çabaları hem kendi sanat anlayışları hem de Türk sanatı için önemli katkılar sağlamıştır.
Bir yanıt yazın