Sokakların Ötesinde: Jean-Michel Basquiat

Jean-Michel Basquiat: Sokakların Ötesinde

Jean-Michel Basquiat, 1960’larda New York’ta Haitili ve Porto Rikolu bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.  Bir grafiti sanatçısı olarak başladığı, trajik şekilde, kısa kariyerinde 20’li yaşlarının ortalarında ün kazandı.

Jean Michel Basquiat
Jean Michel Basquiat

Sanatçı, grafiti unsurları taşıyan benzersiz neo-ekspresyonizm resim stiliyle tanınmasının yanı sıra, soyut dışavurumculuk ve post modernizm ile de ilişkilendirilmiştir. Sanatsal yeteneği küçük yaştan itibaren fark edilen Basquiat, Manhattan’da yetenekli çocuklar için bir devlet okulu olan City-As-School’a kaydoldu. Fakat başından beri Basquiat’nın sanatsal yaklaşımı hiçbir zaman kabul görmüş yetenek standartlarına uymuyordu.

Jean-Michel Basquiat Gençliği

Basquiat, adını ilk olarak okul arkadaşı olan Al Diaz ile SAMO (“Same Old Shit”) adlı grafiti işbirliğiyle duyurmaya başladı. Birlikte, New York’un harap olmuş binalarını,  metro vagonlarını ve konutların duvarlarını kapitalizme ve onlara göre sanat dünyasına güç veren açgözlülük ve kayırmacılığa açık bir şekilde karşı çıkan şiirsel mesajlar ile donattılar.

Basquiat sokaklarda vakit geçirmeye başladıkça, ulaşılmaz ve önyargılı bir fildişi kule olarak gördüğü sanatsal normlara ve sanat kurumuna karşı giderek daha fazla içerlemeye başladı. Liseyi bitirmenin hiçbir anlamı olmadığına karar veren Basquiat uyuşturucuya bulaştı ve on yedi yaşındayken hem okulundan ayrıldı hem de evini terk edip sokaklarda yaşamaya başladı. Üzerinde çizimleri olan sweatshirtler ve kartpostallar satarak ve dilencilik yaparak geçimini sağlıyordu. Sık sık Canal Caddesi’nde, Stan Peskett’in çatı katında kalıyordu ve burada grafitçileri, müzisyenleri bir araya getiren partiler veriyor ve sanatını icra etmeye devam ediyordu.

1982’de Basquiat, başarısının zirvesinde yükselen bir yıldızdı. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ilk kişisel sergisini Annina Nosei Galerisi’nde açtı. Annina Nosei ayrıca ona galerisinin bodrum katında bir stüdyo alanı sağladı ve çalışmalarını Los Angeles koleksiyoncularına tanıttı. Basquiat, Anselm Kiefer, Cy Twombly, Gerhard Richter ve Joseph Beuys gibi sanatçıların eserlerini gösteren Documenta’nın 1982 baskısında yer alan en genç sanatçı oldu.

Jean-Michel Basquiat Sanatı

Sanatının “%80’nin öfke” olduğunu belirten Basquiat genellikle ırk ve sınıf konularını ele alıyordu. Sanatsal odağı nedeniyle birçok kişi onu, 1980’lerin “Siyah Sanatlar Hareketi” nin bir parçası olarak görüyordu. Basquiat, kölelik ve sömürgecilik gibi konuları tasvir ederek, tarih boyunca marjinalize edilmiş topluluklara dikkat çekmeyi amaçlıyordu. Taçlar, insan bedenleri, boksörler ve kafatasları çalışmalarında sıklıkla kullandığı sembollerdi ve bazen hayran olduğu kişileri kraliyet, güç ve kudretle süslemek için kullanılırdı. Ünlü küratör Henry Geldzahler tarafından  “Konunuz nedir?”  diye sorulduğunda Basquiat; “Kraliyet, kahramanlık ve sokaklar” diye yanıtladı.

Jean Michel Basquiat’ın göz kamaştırıcı şöhret yükselişinin ardından,  başarılı bir sanatçı olarak kariyeri, 1980’lerin başında ünlü modern sanatçı Andy Warhol tarafından keşfedilmesiyle pekişti. Warhol, arkadaş olduktan sonra Basquiat’ın çalışmalarının üretilmesine ve tanıtılmasına yardımcı oldu. Warhol ve Basquiat çok farklı kişisel ve sanatsal geçmişlerden gelmelerine rağmen, sanatsal ifadelerini hem zorlamak hem de genişletmek için birlikte çalışarak birbirleri üzerinde muazzam bir etkiye sahip oldular. Olağanüstü bir başarı yakalayan Andy Warhol ile Basquiat işbirliği sayesinde Basquiat, New York sanat sahnesinde önde gelen sanatçılardan biri olarak anılmaya başladı.

Jean Michel Basquiat : Untitled (Skull) Tablosu
Jean Michel Basquiat : Untitled (Skull) Tablosu

Sanat dünyasındaki başarılarına rağmen medya Warhol ve Basquiat hakkında sert eleştiriler kaleme alıyordu ( Bir New York Times makalesinde Basquiat için Warhol’un “maskotu” benzetmesi kullanılmıştı.). Eleştirilerle başa çıkma yönetimi olarak Basquiat yasaklı maddelerle her gün kendisini daha da uyuşturuyordu.

1987 yılında Basquiat, Andy Warhol rutin bir operasyon sırasında aniden hayatını kaybettiğini öğrendiğinde harap oldu. Ertesi yıl, Basquiat giderek daha fazla izole oldu. Depresyonu ve eroin bağımlılığı kontrolden çıkan genç sanatçı 27 yaşında, East Village’daki dairesinde aşırı doz eroinden hayatını kaybetti.

Jean-Michel Basquiat Eserleri

Ölümünden sonra, ticari olarak başarılı olmasına rağmen müzeler Basquiat’ın çalışmalarının önemli sanatsal değerlere sahip olduğuna ikna olmadılar.  Koleksiyoncular Lenore ve Herbert Schorr, Basquiat’ın eserlerini MoMA ve Whitney’e bağışlamayı teklif ettiler, ancak müzeler reddetti.

Mayıs 2022’de 1982 tarihli bir Basquiat tablosu, 85 milyon dolara satıldı. Bu, bir Basquiat eseri için ödenen en yüksek üçüncü bedeldi; en yüksek fiyat, Basquiat’ın 2017 yılında Sotheby’s  Müzayede Evi’nde yapılan açık arttırmada 110,5 milyon dolara satılan “Untitled” isimli eseridir.

Untitled» (1982) di Jean-Michel Basquiat
Untitled» (1982) di Jean-Michel Basquiat

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Press ESC to close