Hislerimde Sanat

İlk nefesimizden, son sözümüze…

Sanat, insanı her yönüyle etkileyen, hayattaki anlam arayışımıza çare bulan ve her rengi tatmamızı sağlayan sonsuz bir üründür.

Gerçeğin kendisi, kurmacanın bir kuklasıdır adeta.

Yüreğimizdeki sarılı bant, yaralarımızı saran; sözlerimizdeki gizemli coşkudur sanat.

Peki insanlar neden hayatlarındaki her adımda sanata başvururlar?

Bilinçli ya da bilinçsiz, sanat; insanoğlunun varlığı boyunca var olmuştur.

Mağaralardaki atalarımızın konuşma dili, birçok medeniyetin ortak dili olmuştur.

Düşünsene sevgili okur, hislerindeki o tatlı duygu olmasa, hayata her bakışında görmesen o esrarengiz renk kümesini, anlamı kalır mıydı nefesinin?

Yaşadığımız her bir ana eklediğimiz romantiklik de bir sanattır benim kalıbımda.

Yağan yağmur da açan gökkuşağı da sanattır bakmayı bilen gözlerimizde. Bu zamana kadar birçok düşünür ve ünlü filozoflar sanat kavramına çeşitli tanımlar yapmaktan kaçınmamışlardır.

Bence, sanat kavramını belirli kalıplara sokup tanımlamak en zor işlerden biridir, çünkü yüreğimizle bakarız biz sanat dediğimiz her bir varlığa.

Herkeste farklıdır sanat, herkesin akan kanında saklıdır anlamı.

Ama yine de ünlü düşünürlerin birkaç tanımına bakalım ki iç sesimiz bulur belki kendi sanat kavramının anlamını.

“Güneşin çiçekleri renklendirmesi gibi, sanat da hayata renk verir.” (Lord Aubery)

Aubery ne güzel de tanımlamış kendince. Sanat, çoğu zaman bizim güneşimiz, karanlıkta parlayan pusulamızdır.

Çoğu zaman da doğru yolu gösterir çünkü o bizim gerçekliğimizin bir anahtarıdır.

“Sanat, özgürlük tarafından emzirildikçe büyür.” (Friedrich Schiller)

Ne kadar dokunaklı! Damarlarınızda en çok özgür hissettiğiniz anı düşünün.

Hayallerinizin en doruğunda, bu dünyadan kaçamak yaptığınızı…

Hayaliniz de sizin sanatınızdır işte, özgürlüğünüzün en zirve noktası, dokunulmazlığınızı söke söke kazandığınız bir buluttur.

O bulutun üstünde sanat sayesinde özgürce gezinebilirsiniz.

“Sanat bize hakikati bildiren bir yalandır.” (Pablo Picasso)

Üstad! Bir sahnede olduğumuzu varsayalım.

Bu sahnenin yaratıcısı, oyunun başrolü benim.

Kendi gerçekliğimde, benliğimde; kurduğum bir oyunu canlandırıyorum. Gerçek, ama sahte.

Her bir renge istediğim kadar can verip ruhumu böyle besleyebilir. Bu benim sahnem, belki yalanım, üstü kapalı gerçeğimdir.

Sanatın bu sonsuzluk içeren boyutunda, onu bir tanıma hapsetmek yapabileceğimiz büyük bir haksızlıktır.

Sanat herkesin kendi içindedir, ruhunun aynasıdır. Bu aynalara sarılıp yaşamımızın her anında, sanatı kalbimizde taşımamız dileği ile… Hayat böyle çok güzel !

Sanatyapiyo sanatçılarından Selin Kurt

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Press ESC to close