Oluş✨

Düşümüzü akıl sınırlarının dışına çıkaran ve oluş özgürlüğümüzü yaratanın aslında biz olduğumuzu söylesem ne derdiniz?

👉 Yıllardır bulunduğumuz ortam, konum ve koşulların anestezi etkisinden çıkmayı kabul ettiğimizde başka bir gerçekliğe doğru dizlerimiz kanayarak ilerlediğimiz yollarımız bambaşka bir gerçekliğe doğru evrilmiştir.

Fakat sanki yaptığımız bazı şeylerde bir hata bir eksiklik var gibi hissettiğiniz oldu mu sizin de?

Her taze duyguya, kişiye karşı ilk defa tanışacağımız topluluğa çıkar gibi ruhumuzu en şık kıyafetler ile örterek bir başlangıç yaparız.

Gene de o eksiklik hissi belki travmalarımızdan belki atasal mirasımızdan dolayı bir ritüelin parçası gibi döner durur, bizi rahat bırakmaz ve girdaba sokar adeta.

Sanki günler geçtikçe içimizi sıkıştıran o duygu yoğunluğunun ağır kokusu bizi nefessiz bırakır.

En nihayetinde bizi biz yapan hislerin bedenimizin içinde paslı parmaklıklar ardında varolduğu yani yaşamaya çalıştığı gerçeği yüzümüze soğuk bir su gibi etki bırakır.

Aslında kalabalıklar içinde bir ben olmaya çalışırken yarattığımız sahte inançlar ve yalanlar sistemini sessiz kalıp içimize döndüğümüzde yırtar atarız.

Hayat adeta bize bağırır sen değiş ki dünyan değişsin !…Bu değişen koşullardan sonra hayat kilidimize ulaşma yolundaki bu süreci kaydetmek isteriz, yazarız.

Yazdığımızda varlığımızın etrafa saçılan parçacıklarını bir araya toplarız. Artık ruhsal ve bedensel bir bütün olma yolunda ilerliyoruzdur aslında.

Biz oluşumuzun bir parçasıyız, biz koca evrende bu hayata gelmeyi seçen ve geliş amacını arayan değerli bir ruhuz.

Evrenin insafına kalmış bir zerre olmakla beraber titreşimimizle dönüşüm gücüne etki eden büyük bir frekansız.

Bu dalga boyumuzu sadece varolanın ötesinde bilinçaltının diyarında yapmayı öğrendiğimizde yani düşlediğimizde hayatımızdaki binlerce sekmeyi açık bırakır ve olanaklar silsilesine merhaba deriz.

Zihnimizin algıladıklarından öte bir alem olan bu hayal etme ve güvenme zengiliğini kendimize sunabilmeliyiz.

İçimizde doğmak için dışarıya çıkmak isteyen varlığın kasılmalarını hissettiğimizde acaba daha nelere gebe kalacağız dersiniz?

✨ Doğduğumuz andan itibaren her seçimimizi ve yaşadıklarımızı bir oksijen lokmaları gibi yuttuğumuz bu hayat çizgimizde bizi besleyen her şeyi seçmek sanırım en güzel besin olacaktır her birimize.

🌼 Başımıza gelen her şeyi yargılamak önceliğimiz olmadan sessizce kabul edip olayları değilde olaylara olan bakış açımızı değiştirerek başlasaydık olayların doğası da değişir miydi?

Bize her seçimde farklı bir tezahür olarak yansıyan sanki bir ses aynasında görür gibi olduğumuz her şey aslında biziz. Biz onlarız.

Onlara biz izin verdik çünkü orada aradığımız bir duygu, tecrübe vardı diye baktığımızda o her bir ayna bize farklı bir mimikle karşılık verir.🦋

Arkamızı dönünce göremediğimizi sandıklarımız gibi her görünen bir görünmeyenden meydana gelir, her sebep bir sonuç doğurur…

Tüm bu içe dönüş ve seçimlerimizin kaynağı olduğumuzun doğruluğunu fark ettiğimizde kendimizi daha fazla gözlemleriz.

O zaman zaten olması gerekenin olduğunu olmayanın ise çözülüp gittiğini fark ederiz.

Artık yalanlarımızla tanışmışızdır ve dünyayı bir boksörün kapanan gözleriyle görmeyi reddediyoruzdur.

Her seçim kabiliyetimiz bizi dönüp duran girdaptan kurtarıp kendini yenileyen bir geçmişten çekip çıkartacaktır.

Tarifi mümkün olmayan sanki yaşlanıp yeni bir bilinçle dünyaya gelmişiz gibi hissettiğimiz o dinginlik aslında oluşumuzun parmak izlerini kalbimize batırmasıdır, içimizdeki sessiz çığlık oluşumuzun derinliklerinde yankılanmış gibidir.

Bu yüzden artık o küflü pencere değişmiş olayları iyi ya da kötü olarak değil bir fırsat olarak görmeyi deneyimleyen olgun bir ruh olmuşuzdur🌻

Hepimizin oluş düzeyinin yaşamımızı kendisine çekmesi dileğiyle 🧡