Sanat, yüreklerimizin hayatımızla ters düştüğü anda sığındığımız kucaklayan limandır.
Hayatımız hep bir koşuşturmaca…
Zamanın içinde kayboluyoruz; bir yandan çalışmalarımız, bir yandan hayallerimiz derken günlük hayatımızda bile stres hep başrol oyuncu olarak kendini tanıtıyor bizlere.
Kaygılarımız, çocukluğumuzun bir karesinden çıkıp bizlere selam verirken boğuştuğumuz sıkıntılarımızın altında yaşanmışlıklarımız saklanıyor.
Geçtiğimiz günlerde, 6 Şubat tarihli yapraklarını döken acı günde saat 04.17’yi gösterirken topraklarımız gök kubbeyle birlikte sallandı; titreşim hayatlarımızı etkilemekle kalmadı, hepimizde acı dolu hatırlarla daha farkına varmadığımız travmalar yarattı.
Kalplerimiz bu yıkıcı yas ile boğulurken birçok psikoloğun veya psikiyatristin bir numaralı iyileşme tavsiyesi ‘sanat’ı hayatlarımızın bir parçası haline getirmek oldu.
Bir psikolog adayı olarak sanatın iyileştirici gücüne sonsuz inanıyor, hayatımın her alanında sanatla iç içe olarak mental sağlığımı dinç tutmaya çalışıyorum.
Peki ‘sanat terapisi’ nedir ?
Özetle, danışanların iç dünyasını hayalleriyle süsleyip araç olarak kullanarak gerçekleştirdikleri psikolojik tedavi olarak adlandırabiliriz.
Bastırılan duygu ve düşüncelerimizi sözlü olarak dile getirmeyi başaramayan herkes için, sanat yardıma koşuyor ve müzik, resim, heykel vb. dallarla ruhumuzu rahatlatıyor.
Sanat ile boğazınıza düğümlenen hiçbir duygunuzu yok saymak zorunda kalmıyorsunuz; kelimelere dökmeden, birilerine bir şeyleri kanıtlamaya çalışmadan kendinizi özgür hissedebiliyorsunuz sanatın her bir dalıyla.
Mesela, resim yapan sanatçılarımız için ortaya çıkardıkları eserler aslında iç dünyalarını bir ayna olarak yansıtıyor.
Kullandıkları her bir renk, duygu dünyalarındaki renklere hitap ediyor.
Bu sayede o sanatçılar özgür ruhlu, duygularından kaçmayıp onları renklerle eşleştirip dış dünyaya tanıtıyorlar aslında.
Bir psikolog seansıyla eşleştirebiliriz bu durumu.
Bırakın; renkler, ritimler, notalar sizin adınıza konuşsun. Kaçmadan kucaklayın onları, kelebek ruhunuza kanat görevi görsünler.
Sanat terapisine kimler başvurabilir?
İhtiyacı olan, olmayan; hayal dünyasında yer edinmek isteyen herkes!
Sanat terapisi; bazen sadece, bastırılmış duygularıyla başa çıkamayan, yardıma ihtiyacı olan kişilerin kullanması gerektiği düşünülüyor.
Fakat hayatla mücadelesinde sımsıkı tutunmuş, her anından keyif almak isteyen herkes bu yöntemi kullanabilir.
Günlük hayattaki kendimizi ifade ediş şeklimizi kolaylaştırır, sorunlarımızla birebir mücadele yetimizi arttırır.
Bu zorlu günlerimizde, sanatı hayatınızın bir parçasıymış gibi görüp o güzel renklerin içinde kaybolmanız ve iyileşmeniz dileği ile…
Bir yanıt yazın