Son görülme: 2 yıl önce
1972 Aydın Karacasu’da doğdu. 1991- 95 Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Resim-İş Eğitimi Bölümü, Grafik Ana Sanat Dalında eğitim gördü. 2011-2016 Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Klasik Arkeoloji Bölümünde “Antik Çağ Barok Sanatın Avrupa barok Sanata Yansıması” konulu teziyle yüksek lisansını bitirdi. Yedi aşama ve seriden oluşan Antik Kentler, Tarihi ve Mitolojik hikâyeleri üzerine hazırladığı “Tarihin Renkli Çığlıkları” adlı projesini devam ettirmektedir. Ulusal ve Uluslararası sanat bienallerine, sergilere katılan sanatçı, halk dansları sahne tasarımları yapmıştır. Muğla Lagina Kutsal Alanı ve Stratonikeia Antik Kenti ile Denizli Attouda Antik kent kazı heyetindeki görevi sürmektedir. Sanatçı, 1998 yılından itibaren insan temalı grafik soyutlamalar, doğa soyutlamalarına öncelik verir. Sonraki süreçte, yüzey üzerinde pentür- leke-renk düzenlemeleri çalışır. Klasik Arkeoloji Yüksek Lisansına başlamasıyla, antik sanat, tarih, mitoloji hakkında hayli bilgiye sahip olur. Antikiteyi, mimariyi, heykeli ve antik çağdan günümüze tarihsel olguları inceleme fırsatı bulur. Heykelsi formları, grafik soyutlamalara dönüştürür. İncelediği her kaynağı, her bilgiyi, okuduğu her makaleyi değerlendirir. Özellikle Helenistik dönem ile ilgili kahraman ve heykelleri inceleme olanağı bulur. Sanatçı, desen çalışmalarını bu doğrultuda yapar ki; tamamen dağarcığında oluşturduğu görsellerin, bilgilerin tümüyle farklı yorumlamalarda bulunur. Güçlü görsel hafızaya sahip olan sanatçının, gerçeğe olan eğilimi özellikle kaynaklara dayanarak tarihsel temaları içeren eserlerinde belirginleşir. Hayal ve gerçeğin birlikte işlendiği çalışmalarında renk; konuyla büyük bir uyum ve ahenk içinde yürür. Sanatçının eserlerinde yer alan figürlerin yüzleri dikkat çeker. Yüzlerin bir tarafı, silik, karanlık ve belirsizdir. Bu görünmeyen taraf, bilinmeyen, göremediğimiz ve müdahale edemediğimiz dünyayı, bir nevi “öbür” diye tabir ettiğimiz dünyayı simgeler. Oysa net olan, detaylı şekilde yüzün işlendiği taraf, görünen, yaşanan, içinde yaşanılan, bilinen tarafı ifade eder. Bu da sanatçının gerçekliği ne denli önemsediğini gösterir. Tarih, yer zaman hem gerçekliğiyle hem hayalperestliğiyle ordadır. Sanatçı, malzeme konusunda sınır tanımaz. Tuvale, suntaya, kâğıda, sinekliğe, terracota pişmiş seramiğe vs malzemelere çalışmalar yapar. Zaman zaman tuval üzerine derz malzemesi, sıva malzemeleri de kullanır. Bazen tuvale değişik materyaller, malzemeler yapıştırır, diker. Öncelikli olarak, karışık teknikler kullanır. Bir yüzeyde ikiden fazla teknik kullandığı olur. Bazen de kolajlara yer verir. Son dönem çalışmalarında zaman referansları ve Söylentiler Gerçekler başlıklı tema üzerinde çalışma ve araştırmalar yapmaktadır.. Bunu eserlerinde görebiliriz. Çünkü Mutlak zamanın referanslarını yüzeye aktarmaya başlamış, Nan Yani geçmişteki bir Anı şimdiye taşıyarak tuval yüzeyinde kompozisyonlar oluşturmaya başlamıştır.