Resimlerimi izleyicinin yorumuna bırakırım. Bunlardan da çok değişik ve anlamlı hikayeler çıkar. Ancak depremlerden sonra yaptığım bu resim benim gerçek anlamda bir dışavurum aracım oldu. Herşeye rağmen yine de umut ışığı her zaman vardır.
Merhaba, Asıl mesleğim mimarlık. 1966 İstanbul doğumluyum. 18 yıldır resim yapıyorum. Çok sayıda karma sergiye katıldım. 2 adet kişisel sergi açtım. İş hayatımın en yoğun olduğu dönemde dahi resimden hiç ayrı kalmadım. Resim yapmak ve yeni eserler keşfetmek en büyük tutkum oldu. Genel olarak tuval üzeri akrilik boya ve karışık teknik kullanarak lekesel tarzda dışavurumcu ve soyut çalışıyorum. Açık kompozisyon içerisinde kendi şekillerimi ve renk uyumunu yakalamak gayreti içerisindeyim. Resim yaparken adeta renklerin ve şekillerin macerasına ortak oluyorum. Bu heyecan verici yolculukta bir duygudan ötekine sürükleniyorum. Hr defasında ben susuyorum, renkler konuşmaya başlıyor. İnanın ki başlangıçta ne söyleyeceklerini ben de bilmiyorum. Her seferinde merakla bekliyorum. Benliğimde duyumsadığım soyut sözcüklerin varlığını kimseyle doğrulamam mümkün olmuyor. Bunun yerine renklerin ve şekillerin sesleri her ruhun derinliğinde başka türlü aksediyor. Peki siz değerli sanatseverler, resimlerime baktığınızda ne hissediyorsunuz?