Tarihin başlangıcından bu yana hep dışarıdan (erkek egemen'den) kendisine rol biçilen kadın, varlığını ispat etmeye ve kendine dayatılan bu rollerin dışına çıkmaya çalıştı. Kendi varlığının, düşüncelerinin, yeteneklerinin, hayata ve kendine olan bakışının mücadelesini verdi. Bu 21. yüzyılda da devam etti, ediyor. Tüm bunlarla mücadele kendisinde yaralar açtı. Toplumun kendisinden beklentileri ile kendisinin kendinden beklentileri arasında sıkıştı. Bunların yanında yaralarını sarmaya, üzerine gelen bu sosyo-kültürel akıntıya karşı tüm renkleri ve varlığıyla durmaya çalıştı. Tıpkı bir Koi balığı gibi. Koi balıkları da akıntıya karşı yüzen ve bu güç gerektiren şeye rağmen renkli, desenli, zarif olabilen balıklardır. Bu balıklar Uzakdoğulular için hayatta başarıyı ve azmi simgeler. Çin mitolojisine göre akıntıya karşı yüzebilen ve nehrin kaynağına ulaşabilen Koiler ejderhaya dönüşmektedir. Her şeye rağmen hem mücadelesiyle hem de bu mücadelenin sonucunda aldığı yaralara rağmen Koi balığının nehrin kaynağına ulaşması ve ejderhaya dönüşmesi gibi kadın da mücadelenin sonunda özüne ulaşacak, kendisine dönüşecek, kendisi olacaktır.
1994 yılında Düzce 'de doğdu. Sanata ve tasarıma merakı küçük yaşlarda başladığı için lise öğrenimini Grafik ve Fotograf alanında tamamladı. Üniversite öncesi 2.5 yıl grafiker olarak görev yaptı. 2015 yılında Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim bölümünde lisans eğitimini almaya hak kazandı ve 2019 yılında mezun oldu. Online birçok müzayede ve sergilere katıldı. Rotary Genç Sanatçılar Seçkisi'nin düzenlemiş olduğu "Değişen Dünya Değişen İnsan" adlı sergide eseri sergileme aldı. Sanatçı çalışmalarına Konya'da devam etmektedir. Eserleri modernleşmenin arka yüzündeki yalnızlığı, yabancılığı ve parçalanmayı vurgulamaktadır. Her şeyin tüketildiği bu zamanda artık duyguları ve insanlığı da tükettikleri için bu nedenle eserlerinde, fonda kullandığı dokular ile ruhta bırakılan izleri, kapanmayan ve kapanamayacak boşlukları figürlerle kompoze ederek sanki x ışınlarının görüntüleme yönteminin bir taklidiymiş gibi ele alıyor.