Bir elma ağacıyım ben, kafası karmakarışık. Bir dalımda çürümüş elmalar var, bir dalım çiçek, böcek...
Önce çizemediklerimi yazdım. Şimdi yazamadıklarımı çiziyorum. Kusurlarımız bizi eşsiz yapan şeyler. Her şey kusurlu, her şey hatalı ve eksik. Aynı zamanda kalıcı ve sonsuz bir güzelliğe sahip. Kozmik düzen içerisindeki kaosu seviyorum, hem karmakarışık hem de muhteşem bir ahengin parçalarıyız... Kuralları sevmiyorum. Sınırları da... Taşsın tuvalden dışarıya resim. Nerede başlayıp nerede bittiği belli olmasın. Plansız ve kendiliğinden olsun. Her şey birden bire olsun. Hepimizi bu güzel havalar mahvetsin. Aşka ve direnişe, şiire ve masallara, sihre ve mucizelere inanıyorum... Her defasında ilk kezmiş gibi seviyorum, her defasında ilk kezmiş gibi yapıyorum resimlerimi. Benim resimlerim makyaj yapmış acılarımı, kokusuz çiçeklerimi, uçamayan kuşlarımı ve hayra yorulmayan düşlerimi saklıyor. Kendimi resimlerimle aklıyorum. Her biri yeni bir kapı açıyor benim için. Sonra çıkıp gidiyorlar açtıkları o kapıdan hiç tanımadığım insanların evlerine... Başkalarının hüzünlerine, mutluluklarına, aşklarına tanıklık ediyorlar. ''Derken karanfil elden ele...''"