Pera Müzesi’nde şu anda gerçekleşen güncel bir serginin konusu Paula Rego.
Portekizli bir sanatçı.
Sergisini gezerken üretimlerinden çok etkilendim ve böyle bir sanatçıyla tanışmış olmaktan mutluluk duydum.
Bu yüzden onunla ilgili bir yazı yazmak istedim.
Paula Rego Kimdir?
Paula Rego 26 Ocak 1935’te doğmuş ve 8 Haziran 2022’de vefat etmiş.
Özellikle hikaye kitaplarına dayalı tabloları ve baskılarıyla tanınan Portekiz-İngiliz asıllı bir görsel sanatçı.
Paula Rego’nun tarzı soyuttan temsili bir yöne doğru değişim göstermiş ve kariyerinin büyük bir bölümünde pastelleri yağlı boyalara tercih etmiş.
Çalışmaları genellikle memleketi Portekiz’den gelen halk temalarıyla renklenen feminizmi yansıtıyor.
Kürtaj, aile içi ilişkiler ve kadın olmak eserlerinde çoğunlukla yer buluyor.
Kariyerinin başlangıcında Rego, Sürrealizm’den ve özellikle Joan Miró’nun çalışmalarından büyük ölçüde etkilenmiş.
Bu, yalnızca bu çalışmalarda ortaya çıkan imgeleme türünde değil, sanatçının bilinçli zihni çizim sürecinden ayırmaya çalıştığı Sürrealist otomatik çizim fikrine dayanan yöntemde de kendini gösterir.
Rego’nun 1960’larda yarı soyut bir tarz benimsemesinin iki ana nedeni bulunuyor.
İlk olarak, o dönemde figüratif sanatı savunmaya alan avangart sanat çevrelerinde soyutlama hakimdi.
Ancak Rego, anatomik figür çizimlerine çok güçlü bir vurgu yapılan Slade Sanat Okulu’ndaki eğitimine de tepki gösteriyordu.
Öğrenci arkadaşının cesaretlendirmesiyle okul eskiz defterlerinin yanı sıra, öğretmenlerinin hoş karşılamayacağı serbest biçimli çizimler yaptığı bir “gizli eskiz defteri” vardı.
Kendi sesini bulmasına ve daha sonra ortaya çıkacak olan hikayeci yanı oluşan kadar kolaj ve pastel boya gibi çeşitli teknikler denedi.
Sayısız kişisel sergi açtı ve dünyaca ünlü bir sanatçı oldu.
Pera Müzesi’ndeki sergi Paula Rego’nun hikayeleştirdiği resimlerle dolu ve izleyiciyi masalsı bir dünyaya çıkarırken sanatçının resme ve tekniğe olan hakimiyetini de vurguluyor.
Bir yanıt yazın